FİKRET MUALLA (Ressam)

1903 de Kadıköy’de doğmuştur. 1967 yılında Fransa’da Huzur Evinde vefat etmiştir. 12 yaşında futbol oynarken  sakatlanarak topal kalmıştır. O yıllarda Avrupa’yı saran İspanyol nezlesi hastalığına yakalanıp,hastalığı annesine bulaştırır. Annesi Emine Nevber Hanım’ı kaybettiğinde 15 yaşındadır. Yaşamı boyu bu ölümden hep kendini sorumlu tutar. Aklından şüphe edildiği için Bakırköy Akıl Hastanesi’ne kaldırılır. Zaten yaşam boyu akıl  hastahanelerine girip çıkacaktır. Hastahanenin başhekimi efsane doktor Mazhar Osman, oda arkadaşı ise Neyzen Tevfik’tir. Fikret Mualla’nın hayatı ile ilgili ilk göze çarpanları sıralarsak;  bohem ve trajik bir hayat, kültür ve sanat başkenti Paris’teki ekonomik sıkıntıları,Picasso ile tanışması,deli ve alkolik olarak bilinmesi,dostlarının desteğine rağmen toplumdan kopuşuna  ve gönüllü yalnızlığına eşlik eden içkisi ve fırçası…

Fikret Mualla’nın sanatında iki büyük dönem vardır: İstanbul dönemi ve Fransa dönemi. Onun resimlerinde  kadın ve çocuk önemli bir yer tutar. İstanbul, Berlin ve Paris’te akıl hastanesinde tedavi  olan sanatçı 1954’te Paris’te açtığı ilk sergisiyle büyük ilgi görür ve  tüm tabloları satılır. Ayağını kırınca, sanatını çok beğenen Madame Anglés  trafından bir köye yerleştirilir. Beş yıl boyunca yaşamını bu köyde geçirir, yaptığı resimleri Madame Anglés’ye göndererek geçimini sağlar.1967 yılında  bir huzurevinde hayata veda edince kimsesizler mezarlığına gömülür. Kemikleri 1974 yılında eski öğrencisi olan Emel Korutürk’ün (eski Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’ün eşi) ilgilenmesiyle İstanbul’a getirilir.